MİLGEM SENFONİSİ
III. BÖLÜM
“Adagio molto e cantabile”
“Oldukça yavaş, şarkı söyler gibi”
Sapma rotadan!..
Prof. Dr. Nurhan Kahyaoğlu
@nkconsultum
"First major warship built in Turkey, the start of a most important era in the Eastern Mediterranean”. TCG Berk (Kıbrıs Gazisi)”; Jane’s Fighting Ships 1981-82
MİLGEM projesi bir ilk değildir. MİLGEM Projesi Anadolu’da yaşamaya başlanıldığı günden bugüne çok önemli köklere dayanmaktadır. Alanya Tersanesi, Sinop Tersanesi, Samsun Tersanesi, Kefken Tersanesi, Tuna Tersanesi (Rusçuk), Süveyş Tersanesi, Birecik Tersanesi ve 200 göz inşaat kızaklı Haliç’te bulunan İstanbul Tersanesi (Tersane-i Amire) bunları en önde gelenlerindendir. 15 yy’da tüm Anadolu tersanelerinde bir kış boyunca yaklaşık 300 parça gemi dizayn ve inşa ediliyordu. Hep söylerim; bir ülke ne zaman kendi gemisini dizayn ve inşa edebiliyorsa o zaman dünya da söz sahibi olabilir. Çünkü; “denizlere hakim olan dünyaya hakim olabilir”.
Cumhuriyet döneminde 1926 yılında Gölcük Tersanesi Komutanlığı, 1941’de Taşkızak Tersanesi komutanlığı ve 1963 yılında da İzmir Tersanesi Komutanlığı (Onarım Destek K.lığı) hizmete girdi. 1999 depreminden sonra da Taşkızak Tersanesi K.lığı kapatılarak o güne kadar özelleştirilmeye çalışılan, ancak hiçbir yerli ve yabancı sermayenin almaya yanaşmadığı Türk Gemi Sanayii’ne bağlı Pendik Tersanesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına devredilerek ‘İstanbul Tersanesi Komutanlığı’ adını aldı. Bu ad, yani “İstanbul Tersanesi” Komutanlığı yukarıda belirtilen ve tüm Haliç’i kaplayan Tersane-i Amire’nin devamı olması nedeniyle verilmiştir.
MİLGEM projesinden daha önceki yıllarda da, yüksek yerlilik oranına sahip Türk mühendislerince tasarlanmış ve ağırlıklı olarak askeri tersanelerimiz olmak üzere (Gölcük, Taşkızak, İstanbul ve İzmir Tersaneleri) yine kendi sivil-özel tersanelerimizde inşa edilmiş ve birçok askeri gemi projesi başarıyla gerçekleştirilmiştir.
II. Dünya savaşı sonrasında su üstü ve denizaltı gemileri kapsamlı onarımları için ABD’ye gönderiliyordu. 1960’lı yıllarda gemiler ve denizaltılarımızın bakım ve onarımları kendi askeri tersanelerimizde yapılmaya başlandı. 1960’lı yılların başlarına kadar Gölcük Tersanesi K.lığında
8,8 ile 550 deplasman ton aralığında 6 adeti hücumbot (H/B) diğerleri yardımcı sınıf olmak üzere toplam 28 parça gemi inşa edilmiştir. Artık MİLGEM Senfonisinin ilk Bölümünde belirttiğim büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün belirlediği vizyon gerçekleşmeye başlamıştı. Yine Gölcük Tersanesi’nde 1963-1965 yılları arasında ilk Karakol gemimiz TCG Koçhisar’ın inşası gerçekleştirildi. Bu bir İngiliz dizaynı idi ama küçük bir kartopu çığ oluyor, öğrenme eğrisi hızla eğim kazanıyordu.
1960’lı yılların sonlarında Gölcük Tersanesi’nde sırasıyla TCG Berk (1967-1972) ve TCG Peyk (1968-1975) dizayn ve inşa edildi. TCG Berk 1974 Kıbrıs Barış harekâtına katılmış ve ‘Kıbrıs Gazisi’ unvanını almıştır. İlk yerli dizayn muharip gemi özelliğine sahip bu iki gemi için tüm dünya donanmalarına ait su üstü, denizaltı ve hava unsurlarının tanıtıldığı “Jane’s Fighting Ships 1981-82’de aynen şu ifade mevcuttur “(Kıbrıs Gazisi): First major warship built in Turkey, the start of a most important era in the Eastern Mediterranean”.
TCG Berk ve TCG Peyk Refakat Muhriplerini takiben 1980’lerde de her üç askeri tersanede dizayn ve inşa edilen birçok LST-Tank Çıkarma Gemileri, LCT-Tank ve Personel Çıkarma Gemileri, Sahil Güvenlik Botları, Karakol Botları ve çeşitli büyüklükte Lojistik Destek Gemileri örnek olarak verilebilir.
Bu projelerle birlikte 1970’li yıllarda başlayan, Alman dizaynı Hücumbot ve Denizaltı Gemileri inşa projeleri, 1980’li yıllarda yine Alman dizaynı Fırkteyn inşa projeleri ve 2000’li yıllarda da non-manyetik çelik Mayın Avlama Gemisi inşa projesi yukarıda sözü edilen askeri tersanelerimizde Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) tedarik sorumluluğunda başarıyla tamamlanmıştır.
Bu projelerden elde edilen askeri gemi dizayn ve inşa etme ünsiyeti 1990’lı yıllardan itibaren sivil-özel sektörle paylaşılmaya ve askeri gemi tedarik projeleri MSB ve SSM (şimdiki Savunma Sanayi Başkanlığı-SSB) tarafından sivil sektöre ihale edilmeye başlanmıştır.
Bu sayede sofistike muharip askeri gemi dizayn ve inşasında tümleşik yerlilik oranının artırılması hedeflenmiştir. Böylece, Deniz Savunma Sanayi, Türk Gemi İnşa Sanayinin en önemli çarpanı haline gelmiştir.
1990’lı yıllarda başlayarak bugüne kadar artarak devam eden
sivil-özel sektör tersanelerde milli savunma unsurları için gerçekleştirilen veya halen devam eden projelerden bazı örneklerini şöyle sıralayabiliriz: STFA-Sedef Tersanesinde inşa edilen ve sivil-özel sektör için ilklerin gemisi diye adlandırılan, dizaynı Dz. K. K.lığına ait TCG Yarbay Kudret Güngör lojistik destek gemisi ile başlayan bu serüven
RMK tersanesinde yerli olarak dizayn ve inşa edilen TCG Albay Hakkı Burak ve TCG Yüzbaşı İhsan Tolunay ikmal gemileri ve yine yerli dizayn olan 8 adet Eğitim Botu yerli özel sektör tarafından inşa edilerek (Düzgit Tersanesi) Dz. K. K.lığına teslim edilmiştir.
Bunları takiben; 8 adet Yüksek Süratlı Çıkarma Gemisi-LCT (Anadolu Deniz İnşaat Kızakları Ltd.Şti.-ADİK Tersanesi), 16 adet Yeni Tip Karakol Botu (DEARSAN Tersanesi), 2 adet Lojistik Destek Gemisi ve 4 adet SAR-Arama-Kurtarma Gemisi –ki bu gemiler silah-elektronik ve savaş sistemleri hariç tonaj olarak korvet tipi gemilerin benzeridir- (RMK Tersanesi); 2 adet LST (ADİK), 2 adet Kurtarma ve Yedekleme Gemisi ile Denizaltı Kurtarma Gemisi (İstanbul Shipyard-sivil özel sektör tersanesi olan);
ve isimlerini burada sayamadığımız diğer bir çok firma ve tersanelerimiz çok önemli milli projeye imza atmışlardır.
Bu projelerin yanı sıra Türk Deniz Kuvvetleri ihtiyaçları doğrultusunda; SSB tedarik sorumluluğunda Gölcük Tersanesi Komutanlığı’nda yürütülen 6 adet Yeni Tip Havadan Bağımsız (Air Independent Propulsion-AIP) Denizaltı inşa projesi yanı sıra, ilk sac kesim töreni 30 Nisan 2016 tarihinde icra edilen Türk Deniz Kuvvetleri’nin ilk “Çok Maksatlı Amfibi Hücüm Gemisi -Helikopter Platformu–LHD (Landing Helicopter Dock) ANADOLU’nun inşa projesi de Sedef Tersanesi'nde devam etmektedir. Her iki projenin de 2022 yıllı sonu itibarıyla tamamlanması beklenmektedir.
Bu bölümün sonunda şunu vurgulayalım; tüm dünyada, askeri gemilerini kendi yerel imkanlarıyla tasarlayarak inşa edebilen ülke sayısı yirmiyi geçmemektedir. Ayrıca kendi denizaltısını inşa edebilen ülke sayısı da 15'i geçmez. Türkiye, deniz savunma sanayinde ulaştığı bugünkü seviyesi ile her iki kategoride de yer almaktadır. Düşük maliyetli, yetkin yerli tasarım ve gemi inşa yeteneğiyle deniz savunma sanayinde iddialı bir ülke durumuna gelen Türkiye, ülke sınırlarını aşarak sadece kendi milli savunma unsurlarının ihtiyaçlarına değil, aynı zamanda yabancı ülkelerin deniz savunma ihtiyaçlarına da uygun çözümler üretebilecek yetkinliğe sahiptir.
Makineler tam yol ileri!.. Sapma rotadan...
NOT: Bu yazının tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden kullanılamaz, yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
Comments